Gazi Devlet Hastanesi’nde kuyruklar bitmez.
Bundan birkaç ay önce yine yaşanan kuyruklar nedeniyle Başhekim Emine Sehmenile görüşmek için makamına gitmiştim.
Amacım hem tanışmak, otomasyondan kaynaklı kuyrukları konusunu konuşmaktı.
Sekreteri, görüşmesi olduğunu söyleyince biraz bekledim.
Kim olduğuma dair bilgimi alarak makama giren sekreter çıkışta “Başhekimin toplantısı var” diyerek kabul edemeyeceğini söyledi.
Adım gibi eminim, toplantısı yoktu.
Kartvizitimdeki “gazeteci” kimliğim kendisi rahatsız etmişti.
Telefon numaramı da bırakmıştım.
Geri dönen olmamıştı.
Bu nedenle de görüşememiştik.
Aradan aylar geçti.
Gazi Devlet Hastanesi’nde “kuyruk” görenleri şaşırtmaya devam ediyordu.
Ve o kuyruklar otomasyon olmadığı için yıllar önce yaşanan muayene olma kuyruğunu, kan verme kuyruğunu, ilaç alma (eskiden ilaçlar hastanedeki eczaneden alınıyordu) kuyruğunu gözler önüne getiriyordu.
Birkaç önce otomasyonda güncellemeden kaynaklı yaşanan sıkıntı kuyruklara yol açıyordu.
O sorun giderildi, “kuyruk” denen kuyruk yine aynı.
Hatta boyu daha da uzadı!
Neymiş kan alma ünitesinden 3’ü çalışıyormuş, 6’sı çalışmıyormuş!
Neymiş hemşirelerin mola vermesi sırasında kuyruk sıkıntısı yaşanıyormuş!
Neymiş hastane koridorları darmış!
Geçin efendim geçin!
Muayene olmak için hastaneye giden insanların neler yaşadığını görmek için Hastane Başhekimi Emine Sehmen, bir vatandaş gibi muayene olmak istediği poliklinikten önce bir randevu alsın.
Hastaneye gitsin, o dar denilen koridorlarda muayene sırasının gelmesini beklesin.
Doktorun istediği röntgendi, kan tahliliydi ve diğerleri için tekrar sıralara girsin.
Sabah geldiği hastaneden akşam çıkabilirse evine gitsin ve vatandaşların neler çektiğini gözleri ile görsün.
Ondan sonra da çözüm yolları arasın.
Sadece hastane başhekimi değil, Sağlık Müdürü Muhammed Ali Oruç da bir gününü “müdür” olarak değil de “hasta” bir vatandaş olarak Gazi Devlet Hastanesi’nde geçirsin ki; uzun kuyruklar neden oluyor, bizzat kendisi yaşasın.